Monday, November 12, 2007
zaten teknolojik olan herşeyin yararı kadar zararı yok mu?? işte bence facebook da boyle bişey..aynı anda hem yararlı hem de zararlı!!
sizi bilmem ama eski arkadaşlara ulaşma fikri beni çok heyecanlandırıyor..düşünsenize ilkokuldan beri görmediğiniz arkadaşlarınız hop diye facebookta karşınızda beliriveriyor...küçücük hallerini bildiğiniz insanlar büyümüş kocaman insanlar olmuşlar..tabii buna kendiniz de dahilsiniz :)))
neyse işte facebook sayesinde ben de ilkokul arkadaşlarıma tekrar kavuşmanın mutluluğu ve heyecanını taşıyorum...facebookta başalayan yazışmalar geçtiğimiz haftasonu yerini gerçek buluşmaya bıraktı...en eski arkadaşlarıma yeniden kavuştum..hepsini yeniden kucakladım :)) o kadar güzel ve heyecan vericiydi ki...herkeste aynı heyecan ve mutluluk vardı :)) bidahaki buluşmaya öğretmenimizi de getirirsek tam super olacak :))))))
Monday, October 29, 2007
Wednesday, October 17, 2007
Şansımıza hava çok güzeldi...Günlük güneşlik, missss gibi..Gezdik dolaştık,denize girdik,güneşlendik, bol bol fotograf çektik...
Gökova ve Dalyan'da denize girdik....Dönüş yolunda "ormancı" türküsünün yakıldığı Belen Kahvesin'de çay molası verdik..sonrada Selçuk yakınlarındaki Şirince köyüne uğradık. Adı gibi acayip şirin bir köy..Şarapçılık yapılyor..meyva şarapları var... pek güzel!! Fotograf çekmek için bir cennet adeta..istemediğiniz kadar çok şey var fotografalyabileceğiniz..
Neyse özetle çok güzel bir 3 gün geçirip evimize döndük..işte size küçük gezimizden birkaç ayrıntı...
İşte böyleeeeee...geri kalanını da merak ediyorsanız..click here :))
Tuesday, October 09, 2007
Malum hem ramazan hem okullar acıldı, dolayısıyla uzun zamandır coook sessiz sakin gunler gecirmekteyim..bir de facebook cılgınlığı hasıl oldu iyice uvey evlat muamelesi yaptık blogumuza!
Şu facebook gercekten cok cılgın bir olaymıs!! 40 yıldır gormedigim,haber alamadıgım herkes orada nerdeyse...tabii mesajlasmalar,profil incelemeler,cicek yollamalar,pokelamalar vs...hala facebook kaydınızı yapmadıysanız bekleriz biz ordayız :))
Bu arada ramazanın da sonuna geldik..iki gun sonra bayram..bayramda buralarda olmayacagım..artık insallah donuste yeni havadisler ve fotolarla gorusuruz..
Şimdiden İYİ BAYRAMLAR....
Sunday, September 23, 2007


Saturday, September 15, 2007
Sand Art - Ilana Yahav - Let's Get Together
cok ilginc bisey bu arkadaslar..daha once goreniniz bileniniz varmiydi bilmiyorum..ben ilk defa gordum ve acayip etkilendim..ben kagit kalemle bir cop adami zor cizerken millet kumdan neler yapiyor :))
Friday, September 14, 2007

Tuesday, September 04, 2007

Bunlar bahçemizdeki ürünlerden birksç küçük örnek..
Burası da Atatürk Kayalıkları...tepedeki Atatürk profilini görebiliyrsunuz dimi?
Sunday, August 26, 2007
Neyse canim sinemaya gitmiyosak bu hiç film seyretmiyoruz anlamına gelmiyor..Evde vakit nasıl gecer...ya kitap okuyarak ya birşeyler seyrederek ya da internette oyalanarak. Televizyonda seyredecek hiçbirşey olmadığını da hesaba katarsak geriye tek bir alternatif kalıyor o da birkaç guzel film edinip evde izlemek.
Bu aralar bende bir Woody Allen merakı hasıl oldu. Bundan birkaç ay once birkaç tane Woody Allen filmi almıştım ama bir turlu izleme fırsatı bulamamıstım. İşte gecenlerde evde bos bos otururken fırsat bu fırsat deyip izlemeye basladım.

Daha sonra da sırasıyla 1977 yapımı "Annie Hall", 1979 yapımı "Manhattan"ve son olarak da 1993 yapımı "Manhattan Murder Mystery"i izledim. Bu filmleri izledikçe daha onceleri cok antipatik buldugum bu adamı daha cok sevdim.Inanılmaz keyifli filmler. Ozellikle "Manhattan Murder Mystery'i tavsiye ederim, yer yer gülmekten kırıldıgım cok keyifli bir film. Bahsettigim bu üç filmin bir ortak özelliği daha var. Üçünde de Woody Allen'a aynı oyuncu eşlik ediyor. O gün bu gün tarzından hiç ödün vermeyen hatta bence yüksek bel pantolonları ve etekleriyle,gözlükleri ve saçıyla bir tarz abidesi olan Diane Keaton.


Tüm bu filmlerle ilgili mutlaka üzerinde durulması gereken birşey daha var bence, o da müzikleri!! Mukemmel tek kelimeyle mukemmel!!!
Diyeceğim odur ki eğer bu filmleri daha once izlemediyseniz izlemenizi tavsiye ederim. Ben de en kısa zamanda gidip diğer WA filmlerini edinip arşivlemeye devam edicem..onerileriniz varsa bekliyorum..
Bu arada cok daha once izlediğim iki filmi var Woody abinin, "Melinda&Melinda" ve "Everyone Says I Love You" onlar da cok guzel ve keyifli filmler!! İzlerseniz iyi seyirler :)Friday, August 17, 2007
Saturday, August 04, 2007
Bakın bu ilk biletimiz...heralde biletix yokmuş daha o zamanalar :)

26 Mayıs 2000-2001 / 23 Temmuz 2002-2003 / 03 Ağustos 2006-2007 ilginç!!
Neyse özetle diyeceğim "yine candan erçetin'deydik ve yine muhteşemdi"..canlı performansı bu kadar iyi olan daha kaç kişi var bilmiyorum ama ben bundan sonra da konser haklarımı C.E'den yana kullanabilirim...eğer sizde daha once gitmediyseniz size de şiddetle tavsiye ederim!!
Friday, July 27, 2007
Ooohh!! Karnımızı ve gözümüzü doyurduktan sonra başlıyoruz düşünmeye.."şimdi naapsak?nereye gitsek acaba?"diye vee Pier Loti'ye çay içmeye gitmeye karar veriyoruz.
Pierre Loti İstanbul'a aşık Fransız bir denizci ve yazar. Ama tek aşkı İstanbul değil. Bir de "Aziyade" var!!!Karnımız tok olduğu için Pier Loti'de simit yiyemiyoruz sadece çay içiyoruz.Ama kahvehanenin içinden geçerken gördüğümüz "simitçi" tablosu çok hoşumuza gidiyor ve hemen resmini çekiyoruz :)

Thursday, July 26, 2007
Wednesday, July 25, 2007
Sabahın 7 sinde gorevli oldugum sandığın başında görevime başladım.Once zarflar ve pusulalar mühürlendi daha sonra görev dağılımı yapıldı(ve ben liste ve kimlik kontrlunden sorumlu oldum). Bu arada bir kalabalık bir kalabalık...sıcaga kalmamak ya da sırada cok beklememek tealşıyla daha oy verme işlemi başlamadan sandıkların önünde uzuuun kuyruklar oluşmuştu bile. Neyse saat 8 itibariyle oy verme işlemi başladı.
Bizim insanımız pek bir alem. Oy verme işi gizlilik esasına dayanan bir olaydır,öyle değil mi? Ya da biz öyle biliriz. Gerçekten çok komik ve bir o kadar da tuhaf manzaralara şahit oldum.
Oyunu kullanmak için paravanın arkasına geçmiş olan bir bayan eşine sesleniyor(seslenmekten ziyede avazı çıktığı kadar bağrıyor:)):
"Hasaaan!! Gel gel sen de gel!"
Tabii sandık başkanı olaya hemen el koyuyor:
"Olur mu hanımefendi. Siz kendiniz kullanacaksınız" tarzında bişeyler diyor ama nafile...teyze ısrarlı;
"Amaaan nolacak ki?? Kocam değil mi nasıl olsa, ayrımız gayrımız mı var???"
Güler misin, ağlar mısın? Hani eskiden "Olacak O Kadar" vardı ya; işte tam oradaki karikatürize edilmiş karakterler gibi bir tip..ve bundan başka daha bir sürü tipler geldi geçti sandıktan o gün.
Neyse işte öyle böyle derken atlattık seçimleri, asıl önemli olan bundan sonra bizi nelerin beklediği...inşallah herşey iyi olur!!!
Thursday, July 19, 2007
Beyazıt'ta ne var demeyin sakın...Tabii ki bizim universite var!!! Benim kuzi Mirna felsefe bölümünde arastirma gorevlisi..E bizim S de okulu merak ediyor..e ben de mezun oldum olalı önünden bile geçmemişim...fırsat bu fırsat hem Mirnayı ziyaret etmis olduk hem de anılarımızı tazelemiş olduk :) Fakültenin merdivenlerinden çıkarken önce binayı ilk götdüğümde yaşadığım hayalkırıklığı geldi aklıma sonra orada sevgili arkadaşlarımla geçirdiğim 4 güzel sene...hey gidi günler heeeyyyyyyyyy!!!!!!
Candan,İbeko,Raşo,Tuğçe bakın bakalim bunlar size neler hatırlatıyor???
Sevgili anfimiz ve canim koridorumuz...:)duvardaki resimler aynen duruyor.Edgar abim hala hüzünlü hüzünlü bakıyor gelen geçene, ama Carpe Diem yok panolar yenilenmiş, sınıflar da yenilenmiş. Hani bizim tiyatro derslerini falan yaptiğimiz kütüphane vardı ya işte orayı anfimsi bir sınıfa çevirmişler..yani güzel olmuş ama bizim de sınıfımız yok olmuş..
Yaaa işte boyle bir nostaljik gezi yaptık geldik...haydi kalın sağlıcakla!!
Tuesday, July 10, 2007
Gercekten cok guzel bir kent Paris. Tabii ki 4 gun asla yeterli degil. Tadi damaginizda kaliyor. Bazi yerler vardir 1 kere gormeniz yeter de artar bile; bazi yerler vardir 1 kez gormek asla yetmez. Iste Paris de cok kereler gidilmeyi hakeden bir yer bana sorarsaniz.
Gorulmesi gerekn belli basli yerler malum, biz de elimizden geldigince her yeri gormeye calistik vebu konuda oldukca da basarili olduk sanirim. Ancak metroda yolumuzu bulmak konusunda bayagı bir zorlandigimizi soylemek zorundayim. Inanilmaz genis ve karmasik bir metrosu var, gercekten de dedikleri gibi Paris'i ters cevirseniz altinda bir şehir daha var. Yalniz dikkatimi ceken birsey boyle bir metro agina sahip olmasina ragmen halen trafik probleminin olmasi.Metroya ragmen herkes heryere arabasiyla gitmeye calisiyor, bu da Istanbul trafigini aratmayan bir trafik yaratiyor.

Haydi gorusuruz!!!
Wednesday, June 20, 2007

Bugün tuhaf bir film izledim;
Fur:An Imaginary Portrait of Diane Arbus.
Adından da anlaşıldığı üzere bir Diane Arbus'un hayatından esinlenilerek çekilmiş bir film. Ancak izlerken inasanı biraz rahatsız eden ve yoran bir film.
Diane Arbus dünyaca ünlü bir fotoğraf sanatçısı. Başarısını çoğunlukla çektiği absürd resimlere borçluymuş.


Sunday, June 17, 2007

Aslında size bir de Kahve Dünyasında yediğim çikolata fondüyü resimleyip gostermek isterdim ama masaya geldiği anda gözüm baska birşey görmediği ve biran once yemekten baska bısey dusunemedıpım ıcın fotograf cekmeyı unuttum...aklıma geldiğinde çok gecti :)) neyse artık bır daha ki sefere!!
Friday, June 15, 2007
KEŞANLI ALİ DESTANI
Hep kapalı tiyatro salonlarına alişmişiz tabii ama açık havada püfür püfür rüzgar,gökte yıldızlar ve (varsa) mehtap eşliğinde oturup oyun izlemek de ayrı bir keyif..Hele hele sigara içenlerin keyfine hiç diyecek yok, normalde 2 saat beklemeleri gerekirken 1 sigara içebilmek için açıkhavada birini yakıp birini sonduruyolar(bu benim gibi sigara içmeyenler için ne kadar nahoş bir durum olsa da!!)
Tabii eskisinden tamamen farklı bir kadro vardı sahnede...Ama yine de çok hoş, çok keyifliydi...
Wednesday, June 13, 2007
Herseyi hallettik biz de kutlama yapmak ıcın dun Büyükada'ya gittik. Hafta içi olmasına ragmen oldukca hareketliydi..Şansa bindiğimiz vapur butun adalara ugradı..Kınalı'da ki plaj daha sabahın erken saatleri olmasına ragmen doluydu, hele donuste anababa gunu gibiydi...
Kınalıada,Burgaz,Heybeli derken geldik Büyükada'ya...Yolda martılar eşlik etti bize
Büyükada'da hemen faytonlara kostuk, dogru tepeye dogru bır fayton gezisi...
Tepede muhtesem manzara eşliğinde guzel bir ziyafetten sonra yuruye yuruye adadaki şahane evlerin resimlerini çeke çeke sahile dogru bir yuruyus yaptık..Tabii bu yürüyüş sırasında Hatırla Sevgili'nin çekildiği evleri de keşfetmiş olduk :)

>
Özetle herşey çok güzeldi...tek problem havanın cok sıcak olmasıydı...donuste püfür püfür rüzgardan faydalanmak için vapurun yan tarafında oturduk..gercekten cok keyifliydi..farkında olmadan ruzgarın da etkisiyle yandığımı ve ayaklarımda ayakkabılarımın izinin aynen çıktığını saymassak :))