İçeriyi birkaç saat içinde gezdikten sonra hafif hafif acıkıyoruz.İstanbul Modern'in muhteşem İstanbul manzaralı kafesine oturup birşeyler atıştırmaya karar veriyoruz. E tabii yine bu arada birkaç foto alıyoruz :)
Ooohh!! Karnımızı ve gözümüzü doyurduktan sonra başlıyoruz düşünmeye.."şimdi naapsak?nereye gitsek acaba?"diye vee Pier Loti'ye çay içmeye gitmeye karar veriyoruz.
Pierre Loti İstanbul'a aşık Fransız bir denizci ve yazar. Ama tek aşkı İstanbul değil. Bir de "Aziyade" var!!!Karnımız tok olduğu için Pier Loti'de simit yiyemiyoruz sadece çay içiyoruz.Ama kahvehanenin içinden geçerken gördüğümüz "simitçi" tablosu çok hoşumuza gidiyor ve hemen resmini çekiyoruz :)
Son olarak tepeden aldığımız bir resimle İstanbul'a (Haliç'e) el sallayıp evimizin yolunu tutuyoruuz...