Wednesday, January 10, 2007

İstanbul'u sis bastı...beyaz bir örtü kapladı şehrin üstünü...göz gözü görmüyor...camdan dışarı bakıyorum sadece en yakındaki evleri görebiliyorum,diğerleri yok olmuş sanki.

Servet-i Fünun Edebiyatını hatırlar mısınız lisedeki edebiyat derslerinizden:"Servet-i Fünûn batı etkisindeki Türk edebiyatının II.önemli safhasıdır.Bu edebiyat, Sultan Abdülhamit zamanında doğmuş, gelişmiş ve yine bu devirde son bulmuş bir edebiyattır.Bu edebiyat akımının önde gelen şairlerinden biri de Tevfik Fikret'tir."

İnsan derslerde öğrendiği birçok şeyi hatırlamaz daha sonra...yani genel birşeyler vardır kafasında ama tam olarakta anlatamaz işte..Diğer taraftan bazı öğrendiğimiz, okuduğumuz şeyler vardır ki hiç unutmayız, çünkü onlar bir şekilde sürekli çıkmaktadırlar karşımıza hayatımız boyunca. İşte "Sis" de öyle. Tevfik Fikretin meşhur şiiri...



Satrmış yine âfâkını bir dûd-ı muannid,
Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid,
Tazyikının altında silinmiş gibi eşbâh;
Bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh;
Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar
Dikkatle nüfûz eyleyemez gavrine, korkar.
Lâkin sana lâyık bu derin sütre-i muzlim,
Lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim;
Ey sahn-ı mezâlim... Evet, ey sahn-ı garrâ,
Ey sahne-i zî-şa'şaa-i hâile-pirâ!

...



Ve bu da Amdülmecit Efendi'nin bu şiirden etkilenerek yaptığı "Sis" adlı tablo













Tam yatağıma yatmış, uykuya dalmaya çalışırken ve İstanbul alabildiğine sise teslim olmuşken aklıma geliverdi bu şiir ve bu tablo. Sanırım Lise 1'deydim bu şiiri öğrendiğim ve Tevfik Fikret'in Aşiyan'da ki evinde bu tabloyu gördüğüm zaman...Heeeyy gidi günler hey..İşte böyle aklıma bütün bunlar gelmiş, uykum da kaçıvermişke sizlerle paylaşayım dedim...

No comments: