Wednesday, June 20, 2007



Bugün tuhaf bir film izledim;
Fur:An Imaginary Portrait of Diane Arbus.
Adından da anlaşıldığı üzere bir Diane Arbus'un hayatından esinlenilerek çekilmiş bir film. Ancak izlerken inasanı biraz rahatsız eden ve yoran bir film.
Diane Arbus dünyaca ünlü bir fotoğraf sanatçısı. Başarısını çoğunlukla çektiği absürd resimlere borçluymuş.



Diane evlidir ve iki çocuğu vardır. Kocası Allan moda fotoğrafçısıdır.Diane de onun asistanlğını yapmaktadır.Diane bir gün, bir vesileyle üst komşusuyla tanışır ve bununla birlikte hayatının akışı da değişir.Bu arkadaşlık sayesinde birçok değişik insan tipiyle tanışan Diane bunları fotograflamaya ve kendi kariyerini oluşturmaya başlar. İşte size Diane Arbus'un "freak"lerinden birkaç kare...


Sunday, June 17, 2007

Bugün Babalar Günü...Biz de yine güzel bir kahvaltıyla klasik kutlamamızı yaptık!! Aslında kutlamalara dün akşamdan basladık..Bizim kuzinin dogumgunuydu, kutlamalar geceyarısını gecince babalar guununu de daha ilk saatlerinde kutlama şansımız oldu. Teyzem(yine üşenmemiş bir orjinallik dusunmus) masadaki tüm babalara birer diplama hediye etti...hepsi çocuklar gibi şendi :) Sonra küçük bir araştırma yaptım nereden ne zaman cıkmıs babalar gunu diye ve bunu buldum!





Aslında size bir de Kahve Dünyasında yediğim çikolata fondüyü resimleyip gostermek isterdim ama masaya geldiği anda gözüm baska birşey görmediği ve biran once yemekten baska bısey dusunemedıpım ıcın fotograf cekmeyı unuttum...aklıma geldiğinde çok gecti :)) neyse artık bır daha ki sefere!!

Friday, June 15, 2007

KEŞANLI ALİ DESTANI

Harbiye Açıkhava etkinlikleri başladı. Yazın İstanbul'da en sevdiğim etkinliklerden biri...Hiç unutmam (daha küçükken gittiklerimi saymazsak) ilk açıkhava konserim bizim üniversitedeki kızlarla gittiğimiz Candan Erçetin konseriydi.İbekocugum organize etmişti saolsun.Harikaydı hatta o kadar guzeldi ki ondan beridir her yıl Candan Erçetin konserlerini kaçırmadan takip eder hale geldik :)

Dün akşam da yılın ilk Açıkhava etkinliklerinden birini gerçekleştirmek üzere Harbiye'ye doğru yola koyulduk.Ama bu sefer C.E dinlemek için değil Keşanlı Ali Destanı'nı izlemek için...

Hep kapalı tiyatro salonlarına alişmişiz tabii ama açık havada püfür püfür rüzgar,gökte yıldızlar ve (varsa) mehtap eşliğinde oturup oyun izlemek de ayrı bir keyif..Hele hele sigara içenlerin keyfine hiç diyecek yok, normalde 2 saat beklemeleri gerekirken 1 sigara içebilmek için açıkhavada birini yakıp birini sonduruyolar(bu benim gibi sigara içmeyenler için ne kadar nahoş bir durum olsa da!!)



Tabii eskisinden tamamen farklı bir kadro vardı sahnede...Ama yine de çok hoş, çok keyifliydi...

Sabırsızlıkla diğer aktiviteleri bekliyorum...

Wednesday, June 13, 2007

Uzun zamandır yazamıyordum...en son yazımdan sebebini tahmin etmek cok da zor degil heralde, malum sene sonu sınavları oku, odevlerı oku, sozlu notlarını ver, ortalamaları al, kimi gecirsem, kimi vıraksam dusun tasin vicdan muhasebesi yap vs.. neyse bitti...ohhh yasasın tatil!!

Herseyi hallettik biz de kutlama yapmak ıcın dun Büyükada'ya gittik. Hafta içi olmasına ragmen oldukca hareketliydi..Şansa bindiğimiz vapur butun adalara ugradı..Kınalı'da ki plaj daha sabahın erken saatleri olmasına ragmen doluydu, hele donuste anababa gunu gibiydi...




Kınalıada,Burgaz,Heybeli derken geldik Büyükada'ya...Yolda martılar eşlik etti bize






Büyükada'da hemen faytonlara kostuk, dogru tepeye dogru bır fayton gezisi...



Tepede muhtesem manzara eşliğinde guzel bir ziyafetten sonra yuruye yuruye adadaki şahane evlerin resimlerini çeke çeke sahile dogru bir yuruyus yaptık..Tabii bu yürüyüş sırasında Hatırla Sevgili'nin çekildiği evleri de keşfetmiş olduk :)


>
Özetle herşey çok güzeldi...tek problem havanın cok sıcak olmasıydı...donuste püfür püfür rüzgardan faydalanmak için vapurun yan tarafında oturduk..gercekten cok keyifliydi..farkında olmadan ruzgarın da etkisiyle yandığımı ve ayaklarımda ayakkabılarımın izinin aynen çıktığını saymassak :))